Anasayfam Yap | | | RSS | | | Sitene Ekle | | | Mobil |
![]() |
Günay ÖZBEK -
gunay BİNDİĞİ DALI KESMEK 26 Nisan 2013 - 1982 okunma |
Hani bir deyim vardır: “Bindiği dalı kesmek.” “İstediğim her şeyi yaparım, bana kimse engel olamaz” diye bilinçsizce davrananlar sonunu hazırlamaya yaklaşmıştır. Bu kişiler için de geçerlidir. İktidarlar için de. “Ne yaparsak yapalım, halk nasıl olsa ses çıkarmaz” düşüncesiyle sınırı aşarsanız bu bindiğiniz dalı kesmektir. Sayın iktidar sahipleri. Bugüne kadar birçok uygulamaya imza attınız. Sizlere toplumun bir kesimi karşı çıktı. Daha doğrusu uyarmaya çalıştı. Bir kesim de ya kendilerine sus payı verildiğinden, ya da bu işlerin gelecekte nereye gidebileceğini düşünemediğinden ses çıkarmadı. Aldı kömürünü, makarnasını, buzdolabını çekildi köşesine. Karşı çıkanlara karşı çıkarak “Yeter korku imparatorluğu yaratmayın, sizin döneminiz bitti, güzellikler yaşıyoruz” dediler. Doğru, güzellikleri kendileri yaşadılar. Onlara göre tehlike yoktu. Ancak siz durmak bilmediniz. Yapılan uyarılara kulak asmadınız. Nasıl olsa oylarınız öyle veya böyle artıyordu. Oylarınız arttıkça şımardınız. Bir an gelecek bu halk size dur diyecekti. Çünkü siz zamanında MHP, ANAP, DYP, MSP ve az da olsa CHP gibi partililerin oyları ile iktidar oldunuz. Halk geçmişte bu yukarıda adını saydığım partilerden memnun değildi. Solcu- ülkücü, faşist-komünist sürtüşmelerinden çok çekmişti. Sizi dindar kabul edip oy verdiler. Bir de sizi deneyelim dediler. Bir ara Anayasa Mahkemesi’nce kapatılma tehlikesi yaşadınız. O en büyük mahkemenin yetkilerini kısıtlamaya kalktınız. Güçlendikçe yeni uygulamalar yarattınız. Yargıyı da ele geçirince hukuka inanılması gerektiğinden bahsettiniz. Yani hukuk sizden yana ise iyi, aleyhinizde ise tu kaka idi. Halktan tepki gösteren kesime karşı acımasızlaştınız. Karşı kesim memnundu. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın hesabı tepkisizdi. Önceki dönemde bitme noktasına gelen terörü yarattığınız bir açılım ile uyandırdınız. Geçmişte kardeşçe yaşayan Türk-Kürt dostluğunu düşmanlığa çevirdiniz. Ülkede Kürt Sorunu yokken, bunu da başarıp bugünkü duruma getirdiniz. Tekrar ediyorum. Bu ülkede Kürt Sorunu yoktu. PKK, yani terör sorunu vardı. Şimdi ise ülke bölünmenin eşiğinde. Zamanında ABD ve PKK’ya karşı idiniz. Ne olduysa birden Amerikancı kesildiniz. PKK yandaşları ile kol kola girdiniz. Gelelim bugüne. Yaptığınız tutarsız uygulamalarla partinizin başındaki adalet sözcüğüne ters düştünüz. Yakalandığında kuzu gibi olan “Milletim, devletim için her şeyi yapmaya hazırım.” diyen bir katili bugün ortağınız yaptınız. Yapılanlar terörü durdurmak için, barış için. Kabul diyelim. Barış eğer bir devlet isen ödün vermeden olur. Ne ödünler verildi, bilmiyoruz. Nasıl olsa ortaya çıkacak. İmralı’ya ziyarete giden vekili üstünü aramadan cezaevi müdürü eşliğinde ağırladınız. Silivri’de İlker Paşa’yı ziyarete giden vekilin kemerini, ayakkabısını çıkarıp bozuk parasını, çakmağını, telefonunu alarak x-ray’dan geçirdiniz. Halka Cumhuriyet Bayramını kutlatmadınız, PKK’ya bir tek Türk Bayrağı olmadan kendi bayrakları ile Nevruz Bayramını kutlamasına izin verdiniz. Birden 63 akil adam yarattınız. Bunlar güya halkı Öcalan’lı açılım sürecine ikna edeceklerdi. Ama halk “bir kişinin akil olup olmadığına ben karar veririm, siz değil” dedi. Kayseri, Zonguldak, Denizli ve İzmit’teki protestolar bunun en güzel örneği. Protestoculara “bir avuç çapulcu” dediniz. Bakanınız “Bundan sonra daha fazla güvenlik önlemi alınacak.” dedi. İsterseniz halkı zincirletin, belki o zaman dinletirsiniz sayın bakan. PKK’yı terör örgütü listesinden çıkardınız. Bakın neler istenmeye başladı. “Silah bırakan PKK’lılar siyasete girmeli.” Kendi milletvekiliniz bile “PKK bağımsız bir Kürdistan için silah kullanabilir.” demekten çekinmiyor. Akil adamlarınıza milletin sorduğu “Öcalan’a da af çıkacak mı?”, “Federasyon sistemine geçilip ülkemiz bölünecek mi?”, “Türk ve Türkiye Cumhuriyeti ibareleri anayasadan çıkacak mı?”, “Türk bayrağı taşıyan gençlere neden şiddet uygulanıyor?”, “Anayasanın ilk dört maddesini değiştirme niyetiniz kesin mi?” “Niçin Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine saldırıyorsunuz?”, sorularının yanıtlarını ezberletip gönderseydiniz keşke. Ve bindiğiniz dalı kestiniz. Halkın en hassas duygularıyla oynadınız. Valiniz tabelasından TC’yi kaldırdı, tepkiyi yedi, geri adım atmak zorunda kaldı. Türk sözcüğünden rahatsız oldunuz. Yıllarca faşist ve komünist diye birbirini suçlayan kesimi birleştirdiniz. Akıllarını başlarına getirdiniz. Bu bize yaptığınız en büyük iyilik oldu. Bir milletvekilimizin meclise verdiği soru önergesinin cevabını ben de bekliyorum. “Sizi başbakan seçen ve Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan milletin adı nedir?” Adalet Bakanının tabelalardan TC ibaresinin kaldırılmasına "Bu TC edebiyatı yapanlara diyorum ki hadi oradan be." demesine yarın halk da yarın sandıkta aynı yanıtı verecektir. Bunun bir işaretini 20 Nisanda İzmir’de gördük. 1,5 milyona yakın çapulcu ellerinde bayraklarla Gündoğdu Meydanı’nda idi. Bu hiç hayra alamet değil. Umarım halkımız bunları unutmaz sandıkta gerekeni yapar. Saygılarımla, hoşça kalın. |
Yorumlar
(0):
|
Yorum Ekle |
ADD Genel Merkez |
Alanya ADD |
Bursa ADD |
Bornova ADD |
Eskişehir ADD |
Kadıköy ADD |
Karşıyaka ADD |
Orhangazi ADD |
Severihisar ADD |
Seydişehir ADD |
Urla ADD |
Uzunköprü ADD |